
Buna
paralel Türkiye özelinde de yaygınlık kazanan bu sosyal medya deneyimi
içerisinde Ekşi Sözlük gibi oluşumların başını çektiği benzer oluşumlar da ön
plana çıktı. Bu kapsamda İnci Sözlük bir kenara, İTÜ ve Uludağ Sözlük gibi
portaller ve birçok benzeri, her türden görüş bildirmek isteyen çok sayıda
kişiyi bünyesine aldı. Bu sözlükler, kimi zaman “yazar” olarak nitelendirilen
kullanıcıların ünlüleri öfkelendiren yazılarının bulunduğu, bazı zamanlarda ağır
ırkçı hezeyanlara zemin oluşturan, kimi zaman kullanıcılar arası bol küfürlü
tartışmaların yaşandığı yapılar olmalarının yanında bazen de faydalı
paylaşımları ve muhtelif etkinliklerle yeni tanışmaları sağlama gibi bir alan
oldular. Bu deneyimin yaşandığı süreçte sözlükler de aynı kalmadı, köklü
değişiklikler geçirdi. Ancak bu değişiklikler çoğunlukla kullanıcıları daha
nitelikli yazma ya da daha derin düşünce üretmeye yönlendirmekten ziyade,
kullanıcıların siteleri kullanım kolaylıklarını artıcı ve fiziksel olarak
kendilerini tanıtıcı faaliyetleri artırma biçiminde gerçekleşti. Irkçı bakış
açılarının ve nefret söyleminin giderek yaygınlaştığını düşündüğüm sözlüklerde
kullanıcıların çoğunun fiziksel olarak kendini gösterme ve karşı cinsin ilgisi
üzerine odaklı popüler kaygılarının yaygınlığı nedeniyle, yazı kalitelerinin
düştüğünü görüyorum. Bu doğrultuda insanların ilgi görme isteğinin, tüm cinsleri
etkisi altına aldığını ve sosyal medyanın daha çok fiziksel olarak arkadaş
edinmenin bir aracı haline dönüşümüne doğru yol aldığını iddia etsem yersiz
olmaz sanırım.
Nihayetinde
çoğunlukla “özelimiz kalmadı” gibi cümleyle yakınılmasına rağmen yine de
kullanılmaya devam edilen bütün kişisel bilgi paylaşılan mecraların, insanlara bazı kolaylıklar sağladığını, ancak bununla birlikte hayatın bazı
durumlarını basitleştirip, silikleştirdiğine, hatta çoğu insanı
yüzeyselleştirdiğine inanıyorum. Dikkatimi çeken bu ortamlarda politik olarak kendini
herhangi bir siyasi ideoloji içerisinde konumlandırma hevesinin bu yüzeyselliği
daha görünür hale getirmesi. Bunun yanında sürekli Can Yücel, Mevlana vb. temalı
bağlamından kopuk ve onlara ait olduğu dahi belirli olmayan sözlerin paylaşımı
bu yorumu yapmamda etkili bir neden. Kullanıcıların kendilerini tanıtmak
amacıyla paylaştığı bilgiler de bu yüzeysel ve basit hayat tarzının bir
yansıması bence. Örnekleri tek tek zikretmek zor; ama gözlemlediğim kadarıyla hem Facebook durum
güncellemeleri hem de paylaşılan ilgi alanlarının kalitesi oldukça sıkıntılı. Tüm bu olanakların içerisinde olup da insanların zevklerinin bu yönde olmasını eleştirmek belki uygun değil ama
popüler kültürün bu derece yaygınlığı ve ortaya çıkan sonucun kalitesi
ortada. Tek kaynaktan alınan ve popüler olma eksenli tek yönlü bir birikimin yansımaları bu bağlamda olumsuzluklarla dolu.
Mahsus Mahal
0 Yorumlar:
Yorum Gönder