Soysuz Medya


Türkiye’de 90 yılların başında TRT 2’nin yayın hayatına başlamasından bu yana, medyada yaşanan değişim ileri boyutta. Sosyal medya denilen format ya da formatsız biçimde oluşturan yönüyle bireysel kullanıcılar, sahip oldukları hesaplarla kendilerine sağlam bir yer edindi. Öyle ki bu mecra, bilgi edinme, resmi olmayan referans kaynağı olma, kamuoyu oluşturma ve hatta ulusal medya üzerinde etki oluşturma gibi bir alana dönüştü. Özellikle sol hareketler kendine sosyal medya da geniş bir alan buldu. Reel alana yansıyan biçimde sosyal hareketlerin örgütlenmesi, organize edilmesine yönelik bir araç olarak kullanılmasının yanında düzeyli ve düzeysiz bireysel bakış açılarının yaygınlık kazanması da yine bu yolla oldu. Sosyal medya uzmanlığı gibi tuhaf bir sektörün de bu süreçte ortaya çıktığı görüldü. Her türlü konuda yorum yapmak ya da bunları okumak isteyenlerin başvuru kaynağı olan, bireysel olarak kendini gösterme, çevre edinme, arkadaşlarla iletişim halini sürdürme, popüler olma, bir ürünü pazarlama gibi birden çok alanda sosyal medya bir araç olarak kullanılmaya başlandı. Misyonları, ara yüzleri, kullanım amaçları arasında nüanslar olsa da genel bir adlandırmayla sosyal medya dediğimiz bu yapılar arasında Facebook geçtiğimiz 10 yılda dünya üzerinde birçok kişiyi etkiledi. Ara yüzünde çok kez tartışmalı değişimler uygulasa da sürekli kullanıcı sayısını artırmayı başardı. Son yıllarda ön plana çıkan Twitter da benzer bir etkiyle ünlü, ünsüz birçok kişi tarafından yoğun olarak kullanılmaya başlandı.

Buna paralel Türkiye özelinde de yaygınlık kazanan bu sosyal medya deneyimi içerisinde Ekşi Sözlük gibi oluşumların başını çektiği benzer oluşumlar da ön plana çıktı. Bu kapsamda İnci Sözlük bir kenara, İTÜ ve Uludağ Sözlük gibi portaller ve birçok benzeri, her türden görüş bildirmek isteyen çok sayıda kişiyi bünyesine aldı. Bu sözlükler, kimi zaman “yazar” olarak nitelendirilen kullanıcıların ünlüleri öfkelendiren yazılarının bulunduğu, bazı zamanlarda ağır ırkçı hezeyanlara zemin oluşturan, kimi zaman kullanıcılar arası bol küfürlü tartışmaların yaşandığı yapılar olmalarının yanında bazen de faydalı paylaşımları ve muhtelif etkinliklerle yeni tanışmaları sağlama gibi bir alan oldular. Bu deneyimin yaşandığı süreçte sözlükler de aynı kalmadı, köklü değişiklikler geçirdi. Ancak bu değişiklikler çoğunlukla kullanıcıları daha nitelikli yazma ya da daha derin düşünce üretmeye yönlendirmekten ziyade, kullanıcıların siteleri kullanım kolaylıklarını artıcı ve fiziksel olarak kendilerini tanıtıcı faaliyetleri artırma biçiminde gerçekleşti. Irkçı bakış açılarının ve nefret söyleminin giderek yaygınlaştığını düşündüğüm sözlüklerde kullanıcıların çoğunun fiziksel olarak kendini gösterme ve karşı cinsin ilgisi üzerine odaklı popüler kaygılarının yaygınlığı nedeniyle, yazı kalitelerinin düştüğünü görüyorum. Bu doğrultuda insanların ilgi görme isteğinin, tüm cinsleri etkisi altına aldığını ve sosyal medyanın daha çok fiziksel olarak arkadaş edinmenin bir aracı haline dönüşümüne doğru yol aldığını iddia etsem yersiz olmaz sanırım.

Nihayetinde çoğunlukla “özelimiz kalmadı” gibi cümleyle yakınılmasına rağmen yine de kullanılmaya devam edilen bütün kişisel bilgi paylaşılan mecraların, insanlara bazı kolaylıklar sağladığını, ancak bununla birlikte hayatın bazı durumlarını basitleştirip, silikleştirdiğine, hatta çoğu insanı yüzeyselleştirdiğine inanıyorum. Dikkatimi çeken bu ortamlarda politik olarak kendini herhangi bir siyasi ideoloji içerisinde konumlandırma hevesinin bu yüzeyselliği daha görünür hale getirmesi. Bunun yanında sürekli Can Yücel, Mevlana vb. temalı bağlamından kopuk ve onlara ait olduğu dahi belirli olmayan sözlerin paylaşımı bu yorumu yapmamda etkili bir neden. Kullanıcıların kendilerini tanıtmak amacıyla paylaştığı bilgiler de bu yüzeysel ve basit hayat tarzının bir yansıması bence. Örnekleri tek tek zikretmek zor; ama gözlemlediğim kadarıyla hem Facebook durum güncellemeleri hem de paylaşılan ilgi alanlarının kalitesi oldukça sıkıntılı. Tüm bu olanakların içerisinde olup da insanların zevklerinin bu yönde olmasını eleştirmek belki uygun değil ama popüler kültürün bu derece yaygınlığı ve ortaya çıkan sonucun kalitesi ortada. Tek kaynaktan alınan ve popüler olma eksenli tek yönlü bir birikimin yansımaları bu bağlamda olumsuzluklarla dolu.
Mahsus Mahal



0 Yorumlar:

Yorum Gönder