hala béré béré homete
şüne diyare dewe, ax şin u şivano
cendegé domanu tiji verde
ceni meredne ra kiste..
hay lo lo lo béré bıvine
zalımene..
tenga ke inu mare arde
ma vir ra neşiya
merdene endi mare çef u saltanata
bırayene veré désude mendime
bime ağme şime desté saride
hay lo lo lo béré bıvine
zalımene..
...Çavê dinyê keskesor e em jî jêne way fêm kirinyê nabînin
wele korin kefâ xwe bi korebê tîninguh nede 'ser leqleqiyo' torbên wî boş û
valan etu tûrikê tijî ke bi rengê hemû der û doran...(...dünya gözü gökkuşağı
bir rengi de bize emanet boşver, gözü görmeyen körebe oynayıp dursun kulak asma
lagalugalarına, onların heybeleri boş, biz dolduralım heybemizi her yerle her
renkle...)
…toplantının sonuna doğru, hiç
niyetim olmadığı halde, dayanamadım ve bir konuşmacının söylemini eleştirmek
zorunda kaldım. "Biz Türkler ve Kürtler ezelden beri zaten kardeşiz.
Çanakkale'de, şurada burada şehit verdik, biz birlikte kan döktük..."
türünden alışageldiğimiz söylemlerden biriydi. Açtım ağzımı..."Barışın
nasıl sağlanabileceğinin tartışıldığı böylesi bir toplantıda bile hâlâ
birlikteliğimizi ve kardeşliğimizi geçmişte birlikte döktüğümüz kanların
üzerine bina ediyor ve milliyetçi söylemlerin bu lümpen jargonuna kendimizi
kaptırıyorsak, yıkmak öldürmek yerine üretmek ve yaratmak temelinde bir
birlikteliğin söylemini geliştiremiyorsak, bizler hangi gerçek barışı tesis
edebiliriz? Gelecekteki birlikteliğimizi hâlâ mı birlikte kan dökmelerin
nostaljisi üzerine bina edeceğiz. 'Gelin birlikte barışı konuşalım' diye
buraya davet etmiş olduğunuz dostlarınızdan biri eğer benim gibi bir Ermeni
ise şimdi buradan kalkıp da size sormaz mı? Siz kimin kanını döktünüz? Aradan
bir asır geçmesine rağmen hâlâ döktüğünüz kanı bugünün tutkalı niyetine kullanmaktan
hicap duymuyor musunuz?" Yumdum gözümü... (Hrant Dink, Agos, 23 Temmuz 1999)