90’lı
yıllar olsa da çocukluğum oldukça yakın. Bu yakınlıkta hafızamda kalan ve ağız
dolusu kahkaha atmayı hak eden en önemli olaylardan biri de mahalleye sinekleri
öldürmek üzere belediyenin yolladığı zehir püskürten aracın yarattığı coşku. Ciddi
ciddi beklenen, hatta bize uzak olan sokakta olsa da geldiği haberini aldığımızda
depar atmamıza neden olan bir neşeden söz ediyorum. Araç, sokaklarda gezinip tüm
hızıyla zehrini salarken, arkasından koşan onlarca çocuk… Beyaz dumanın yarattığı
sis içinde kaybolup güvenliğini yitiren, salt mazot kokulu zehir salgılayan
borudan gelen havayı soluyan mahallenin çocukları topluluğuydu bunu yapan. Koşmaktan
harap olup, bitkin düşmeyle ya da aracın gaza basıp uzaklaşmasıyla son bulurdu
bu maraton. Ardından bunu kaçıranların hayıflanmaları yanında bu eşsiz ritüeli
yaşayanların anlattıkları da hatırlandıkça o derece gülünç kalıyor. Ballandıra
ballandıra anlatanlara cevaben tüh, kaçırdım diyenler olduğu gibi, bu maratona
katılanların yüzlerine ya da kollarına mazot dumanın savurduğu yapışkan ve
yağlı tabakaya dokunmanın verdiği hazzı anlatanların hissettirdikleri paha
biçilmezdi.
Masum
ya da normal bir çocuk davranışı olarak nitelenebilir mi bilmiyorum ama soluksuzca
sinek ilacı sıkan aracın peşinden koşarken kimsenin bizi uyarmadığına dikkat
çekmek istiyorum. Bu neşeli, ancak “aptal” davranışa karşı büyüklerce uyarılmamak
ve sakıncalarına dikkat çekilmemek sorgulamayı hak ediyor. Bu sorgulama belki bugün
çocukları kent ortamında her şeyden izole olarak yetiştiren bireylerle birlikte
değerlendirildiğinde bir anlam kazanabilir. Bu arada 90’lı yılların
çocukluğunun mu şimdinin çocukluğunun mu daha iyi olduğuna, o zamanın
çocuklarının şimdiden daha mutlu olup olmadığına henüz karar vermiş değilim. Ancak
bu iki jenerasyon arasında ailelerin ya da çevredeki büyüklerin yaklaşımı
açısından açık bir fark var. Şimdiki çocuklar daha korunaklı, daha güvenli
eskiye oranla. Ama belki hayat daha zor ve daha sıkıcı onlar için.
Nerede
o eski bayramlar kasveti yaşatacak değilim. Eski ve yeni çocuklar arasında bir
ayrım yapabilecek sosyolojik formasyonum da yok. Amaç, sadece börtü böceği imha
etmeyi tasarlayan bu aracın kullanım amacı dışında bir grup çocuğa
yaşattıklarına dair hafızamda taşıdığım bölümleri aktarmaktı. Tüm suçu büyüklere
yıkmak istemiyorum ama sahiden bizi neden uyarmadılar? Ama her şey bir yana ne
keyifliydi. Çocuk olsam yine koşardım herhalde.
0 Yorumlar:
Yorum Gönder